Otobüs ile Karadeniz Turu / 5 Gece Konaklamalı

1. Gün: İzmir - Yolculuk..

Akşam, saat 17:00 Üçkuyular (Fahrettin Altay), 17:30 Üçyol (Ziraat Bankası Önü), 17:45 Lozan(Lozan Kapısı Önü), 18:15 Karşıyaka (Anıt), 18:20 Karşıyaka (Yunuslar), 18:25 Karşıyaka Bostanlı İskele, (İskelenin Karşısı) 18:30 Mavişehir (Mavibahçe Avm Karşısı), 19:00 Bornova (Ege Üniverstesi Kampüs Önü) yolcularımızı aldıktan sonra yola çıkıyoruz. Bu arada bu turumuza güzergah üzeri Tutgutlu, Salihli, Kula, Uşak, Afyon güzergahlarından yol üzerinden katılabilirsiniz. Gerekli molaları rehberin belirleyeceği noktalarda aldıktan sonra sabah erken saatlerde Çorum ‘a ulaşıyoruz.

2. Gün: Amasya, Samsun, Fatsa

Misafirlerimizle birlikte sabah erken saatlerde Şehzadeler Diyarı Amasya’ya doğru yola çıkıyoruz. Sabah alacağımız serbest kahvaltının ardından, Osmanlı Devleti’nin tarihsel güzellikleriyle dolu bu muhteşem şehirdeki ilk durağımız, Ferhat ile Şirin’in efsanevi aşk hikâyesinin simgesi olan Ferhat Su Kanalı olacak. Bu romantik öyküyü dinleyerek, Amasya’nın büyüleyici atmosferini içimize çekiyoruz. Sonrasında Amasya Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ne geçiyoruz. Burada, Tunç Çağı’ndan itibaren Hitit, Urartu, Frig, İskit, Pers, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eşsiz arkeolojik ve etnografik eserleri göreceğiz. Koleksiyonun zenginliği arasında sikke, mühür ve el yazmaları gibi nadir örnekler de dikkat çekiyor. Ayrıca, İlhanlılar dönemine ait mumyalar da müzenin ilgi çekici parçalarından biri. Müzeden sonra, II. Bayezid Külliyesi’ni ziyaret edeceğiz. Osmanlı Sultanı II. Bayezid’in oğlu Şehzade Ahmet tarafından 1482-1486 yılları arasında Mimar Şemseddin Ahmet’e yaptırılan bu külliyede, cami, kütüphane ve aşevi gibi önemli yapıları gezip, tarihi atmosferin tadını çıkarıyoruz. Ardından, Yeşilırmak’ın kenarında bulunan Şehzadeler Parkı’nda kısa bir yürüyüş yaparak doğanın keyfini çıkarıyoruz. Burada, Roma dönemine ait Alçak Köprü üzerinde fotoğraf molası vererek, yalı boyu evlerini en güzel açılardan görüntüleme fırsatını yakalıyoruz. Amasya Kalesi’ni ve Mitridat Krallığı’na ait Kaya Mezarları’nı panoramik olarak fotoğrafladıktan sonra, Hükümet Köprüsü ve Saat Kulesi’ni de görerek gezimize devam ediyoruz. Dileyen misafirlerimizle birlikte, öğle yemeğimizi alıyoruz. Yemek sonrası, Havza – Kavak güzergahını takip ederek meşhur Çakallı Rampası’nı inerek Samsun’a ulaşıyoruz. Samsun’da, 19 Mayıs 1919’da Kurtuluş Savaşı’nı başlatan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün anısına Avusturyalı heykeltıraş H. Kriphel tarafından 1931 yılında inşa edilen Atatürk Onur Anıtı’nı ziyaret ediyoruz. Bu tarihi noktada hatıra fotoğraflarımızı çektirdikten sonra, Doğu Park içerisinde yer alan ve Atatürk’ü Samsun’a ulaştıran Bandırma Vapuru’nu gezip, bu anlamlı yolculuğun izlerini yakından görme imkanı buluyoruz. Ardından, otelimize gitmek üzere yola çıkıyoruz. 

3. Gün: Ordu, Giresun, Akçaabat, Trabzon, Rize, Hopa, Batum

Sabah otelimizde alacağımız lezzetli kahvaltının ardından, ülkemizin en uzun tünellerinden biri olan Nefise Akçelik Tüneli'nden (3820 m) geçerek, rehberimizin eşliğinde etkileyici bilgiler alacağız. Ardından, dünyanın en kaliteli ve yağlı fındıklarının yetiştiği Giresun sınırına yönelerek, isteyen misafirlerimizle fındık ve fındık ürünleri alışverişimizi gerçekleştireceğiz. Giresun Adası’nın büyüleyici manzarasını gözler önüne seren gezimizde, Pontus Hükümdarı Farnakes döneminde inşa edilen Giresun Kalesi ile Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün alay muhafızı olan Topal Osman’ın mezarını panoramik bir şekilde aracımızdan görme fırsatını bulacağız. Sonrasında Trabzon’a doğru ilerleyeceğiz. Trabzon’a varışımızda, Soğuksu Mevkii’ne çıkarken Gülbahar Hatun Camii’ni, İç Kale’yi ve Zağnos Vadisi’ni panoramik olarak göreceğiz. Ladin ağaçları arasında ilerleyerek, geçmişten günümüze Trabzon halkı tarafından Atatürk’e hediye edilen Atatürk Köşkü’nü ziyaret edeceğiz. Dileyen misafirlerimizle birlikte öğle yemeğimizi aldıktan sonra, Komnenos Krallığı döneminde, 1238-1265 yılları arasında inşa edilen ve batı cephesindeki Hristiyanlık tarihine ait freskleriyle ünlü Trabzon Ayasofya’sını keşfedeceğiz. Bu sırada Trabzon’a özgü el sanatlarını tanıma fırsatını da yakalayacak, Trabzon Hasırı, Telkâri ve yalnızca beş ailenin yaptığı Kazaziye işlerinin ustalarının sergilediği eşsiz ürünleri göreceğiz. Alışveriş yapabilmeniz için sizlere kısa bir süre vereceğiz. Sonrasında, Rize üzerinden Hopa’ya doğru yol alarak, sizlere alternatif bir tur seçeneği sunacağız: Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya bağlayan, ülkemizin en uzun tünellerinden biri olan Cankurtaran Tüneli üzerinden Borçka’ya ulaşacağız. Bizi bekleyen minibüslere binerek, Karadeniz’in bakir güzelliklerini keşfetmek için yola çıkacağız. Karagöl’e ulaşmadan önce, Klaskur Vadisi boyunca yapacağımız yolculukta Gürcü köylerini ziyaret edecek ve organik çay bahçelerinin muhteşem manzaralarını göreceğiz. Ayrıca, uzaktan Maisur Şelalesi’ni görme imkânı bulacak ve Bardnala Şelalesi’nin yanından geçerek, "Benim İçin Üzülme" dizisinin çekimlerinin yapıldığı Karagöl’e ulaşacağız. Yol boyunca yemyeşil ağaçlarla kaplanmış bir tünel gibi uzanan doğanın tadını çıkararak bu saklı cennete varacağız. Dağların arasında gizlenmiş bu heyelan gölünde, serbest zamanımızda göl kıyısındaki sandallarla gezinti yapabilir ya da keyifli bir yürüyüş gerçekleştirerek fotoğraf çekebilirsiniz. Sonrasında, günün yorgunluğunu atmak üzere otelimize dönüyoruz. Bu eşsiz deneyimlerle dolu gezi, hem doğanın güzelliklerini keşfetmemizi sağlayacak hem de kültürel zenginliklerimizi gözler önüne serecektir.

Otelimize yerleştikten sonra, arzu eden misafirlerimizle birlikte, büyüleyici atmosferi ve hareketliliğiyle geceye damgasını vuracak olan Batum Turu'na çıkmak üzere Sarp Sınır Kapısı’ndan geçiş işlemlerimizi gerçekleştiriyoruz. Gürcistan’ın Adjara bölgesine adım attığımızda, tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu bir yolculuğa başlıyoruz. İlk durağımız, Hz. İsa'nın on iki havarisinden biri olan St. Mathias'ın mezarını barındıran, Roma dönemine ait ve son olarak Osmanlılar döneminde kullanılmış olan Gonio-Apsaros Kalesi. Bu tarihi kalenin görkemini aracımızdan seyrederken, Batum şehir merkezine ilerliyoruz. Yol boyunca, Sovyet Rusya döneminde Rus askerlerin eğitim alanlarını görme fırsatını yakalıyoruz. Bayburt’tan doğarak Batum sınırlarına kadar uzanan ve doğasıyla göz kamaştıran Çoruh Nehri’ni ve üzerindeki tarihi Gonio Köprüsü’nü geçerken, bölgenin doğal güzelliklerine hayran kalıyoruz. Batumi’ye vardığımızda, Adjara Özerk Bölgesi’nin yönetim merkezi olan bu canlı şehirde birçok tarihi ve kültürel noktayı keşfetmeye başlıyoruz. Şehrin kalbinde yer alan Tarihi Orta Camii, Piazza Meydanı, göz alıcı Piazza Saat Kulesi, Gürcü Ortodoks Kilisesi (dış görünümüyle), Ermeni Kilisesi (dış görünümüyle), Avrupa Meydanı, Medea Heykeli, Poseidon Anıtı, Tiyatro Binası ve Batum Limanı'nın modern yüzü gibi önemli yerleri ziyaret ediyoruz. Batum Bulvarı boyunca keyifli bir yürüyüş yaptıktan sonra, Türk Konsolosluk binamızı görüyor ve sizlere biraz serbest zaman tanıyoruz. Bu serbest zaman diliminde, Batum’un sembollerinden biri haline gelmiş olan trajik bir aşk hikayesinin kahramanları Ali ve Nino heykelini ziyaret edip, bu eşsiz anı ölümsüzleştirmek için fotoğraflar çekebilirsiniz. Serbest zamanımızın ardından, tekrar Sarp Sınır Kapısı’na dönerek çıkış işlemlerimizi gerçekleştiriyoruz. Bu unutulmaz gece turu, hem tarihi hem de kültürel açıdan zengin bir deneyim sunarak hafızalarımızda yer edinecek.

Türk Cumhuriyeti vatandaşları, Gürcistan sınırından geçiş yapmak için yalnızca yeni nesil çipli T.C. Kimlik Kartı veya pasaport kullanabilirler. Bu geçiş işlemleri sırasında, yaş farkı gözetmeksizin fotoğrafsız kimlik belgeleri kabul edilmemektedir. Dolayısıyla, ehliyet, evlilik cüzdanı gibi diğer kimlik belgeleriyle geçiş yapmak mümkün değildir. Ayrıca, 18 yaşından küçük yolcuların, anne ve babalarıyla birlikte seyahat etmemeleri durumunda, yurt dışına çıkış yapabilmeleri için noter onaylı bir muvafakat name temin etmeleri zorunludur. Bu düzenleme, çocukların güvenliğini sağlamak amacıyla getirilmiştir. Düzenlediğimiz bu tur, katılım sayısına bağlı olarak gerçekleştirilmekte olup, en az 15 kişinin katılımı ile hareket etmektedir. Bu nedenle, turumuza katılmak isteyen misafirlerimizin önceden rezervasyon yaptırmaları önem arz etmektedir. Detaylı bilgi ve kayıt için iletişime geçmekten çekinmeyin!

4. Gün: Arhavi, Kamilet, Mençuna, Zilkale, Ayder Yaylası

Sabah otelimizde alacağımız zengin kahvaltının ardından, Arhavi’ye doğru yola çıkıyoruz. Burada sizlere unutulmaz bir tur deneyimi sunuyoruz: Arhavi'deki minibüslerimize biniyor ve Kamilet Vadisi’nin nefes kesici manzaraları eşliğinde yolculuğumuza başlıyoruz. Düzköy mevkiinde yer alan Çifte Köprüler, bu eşsiz vadi yolculuğunun ilk durağı olacak. Vadi boyunca süren serüvenimizin ardından, minibüslerden inerek, Karadeniz’in sık ormanları arasında gizli bir patikaya adım atıyoruz. Bu yolculuk esnasında komar çiçeklerinin güzelliklerini de keşfederek, Mençuna Şelalesi’ne ulaşıyoruz. Ülkemizin en yüksek konumda dökülen tek perdeden şelalesi olan Mençuna, serin sularında yüzme imkanı sunarken, dileyen misafirlerimiz için kekik çayı eşliğinde keyifli dakikalar geçirme fırsatı da sunuyor. Ardından geri dönüş yolculuğumuz başlıyor ve Arhavi’ye geri dönüyoruz. Arhavi’nin ardından Fındıklı ve Ardeşen üzerinden Fırtına Vadisi’ne giriş yapıyoruz. Adına yakışır bir şekilde bizleri karşılayan Fırtına Deresi boyunca yapacağımız bu yolculukta, doğanın sunduğu muhteşem manzaralar karşısında hayran kalacağınızdan eminiz. Dere kenarında bulunan alabalık tesisinde alacağımız öğle yemeği sonrası, isteğe bağlı olarak son dönemin popüler aktivitelerinden Zipline ya da Rafting yapma şansı da sizleri bekliyor (ekstra ücrete tabi). Bu keyifli deneyimlerin ardından, sizlere ekstra bir tur seçeneği sunuyoruz: Ülkemizde Uluslararası Film Festivalinde “Altın Ayı” ödülünü kazanmayı başaran “BAL” filminin çekimlerinin yapıldığı ve pek çok diziye ev sahipliği yapan doğal mekanları keşfetmek üzere Çamlıhemşin’e doğru yola çıkıyoruz. Tarihi İpek Yolu güzergahının önemli bir parçası olan Çat Vadisi’ne girerek, “Sevdaluk” dizisinin de sahnelerinin çekildiği, kemer açıklığı en geniş Taş Köprüsü’nü göreceğimiz eski köy olan Şenyuva’dan geçiyoruz. Bu yolculuk esnasında, ülkemizin en eski konaklarını ve tarihi ticaret yollarını korumak adına inşa edilmiş Zil Kale’yi ziyaret ediyoruz. Kale içerisinde, 100 metrelik bir uçurumdan Çat Vadisi, Tatar Dağı ve Sico Tepesi’ne bakma imkanı buluyoruz. Kaçkarların gizli bahçesinde vereceğimiz fotoğraf molasının ardından, Zil Kale manzarasını taçlandırmak için Çat Vadisi’nin derinliklerine ilerliyoruz. Burada, bölgenin en yaşlı porsuk ağaçlarını barındıran sık orman örtüsü eşliğinde, gürül gürül akan bir akarsu kenarında yürüyüş yaparak, Palovit Şelalesi’ne ulaşıyoruz. Bu muhteşem şelaleyi ve oluşturduğu dev kazanı, terasa çıkarak fotoğraflama fırsatı buluyoruz. Ardından Çamlıhemşin’e geri dönüyoruz. Alternatif turumuzun ardından, Çamlıhemşin’den ayrılarak 1350 metre yükseklikteki çam ormanlarıyla kaplı Ayder Yaylası’na doğru yola çıkıyoruz. Aşağı ve Yukarı Ambarlık ile Şenlik Düzü’nü aracımızdan görerek, Gelin Tülü Şelalesi’ni fotoğraflamak ve muhteşem havayı solumak için mola veriyoruz. Ayder Yaylası’nda geçireceğimiz serbest zamanda, doğanın tadını çıkarabilir, yaylanın büyülü atmosferinde keyifli bir yürüyüş yapabilirsiniz. Tüm bu gezilerin ardından otelimize yerleşerek, bu eşsiz deneyimleri derinlemesine yaşamanın huzurunu taşımaya başlıyoruz.

5. Gün: Çayeli, Rize, Taşkıran, Uzungöl, Sürmene

Sabah, otelimizde alacağımız lezzetli kahvaltının ardından, Çayeli’nde bölgenin sıcak ve nemli havasına uygun kıyafetlerin dokumaları hakkında bilgi edinmek üzere Rize Bezi Atölyesi'ne doğru yola çıkıyoruz. Burada, kenevir ve pamuk ürünlerinden yapılan yöresel giysilerin zarif dokumalarını keşfetme fırsatına sahip olurken, dileyen misafirler için alışveriş imkanı da sunulmakta. Atölye ziyaretimizi tamamladıktan sonra, Derepazarı ve İyidere istikametini takip ederek Of’a ulaşıyoruz. Ardından, Solaklı Vadisi’nin muhteşem manzaraları eşliğinde Dernekpazarı, Çaykara ve Taşkıran üzerinden Karadeniz Bölgesi’nin gözde turizm merkezlerinden biri olan Uzungöl’e doğru ilerliyoruz. Yol boyunca her iki yanımızda uzanan yemyeşil ağaçlar arasında, dağların yamaçlarına kurulmuş sevimli evleri görerek keyifli anlar yaşıyoruz. Uzungöl’de vereceğimiz serbest zaman diliminde, bu eşsiz doğal güzelliklerin tadını çıkarabilir, muhteşem fotoğraflar çekebiliriz. Sonrasında, Uzungöl’den hareketle ekstra bir tur seçeneği sunuyoruz: Minibüslerimize binerek 2250 metre yüksekliğe doğru tırmanmaya başlayacağız. Burada, yeni açılan terastan Uzungöl’ün büyüleyici manzarasını fotoğrafladıktan sonra, kendinizi özgürce hissetmenizi sağlayacak Karester Yaylası’na ulaşacağız. Yolculuğumuz sırasında, bulut denizlerinin üstünden geçme şansını yakalayabiliriz. Yaylaya vardığımızda, muazzam bir uçurumdan Uzungöl’ü izleyebilir veya yayla düzlüğünde temiz havada yürüyüş yapma imkanı bulabilirsiniz. Serbest zamanımızda, yeni sağılmış sıcak sütün tadını çıkarabilir, bal, çay veya kahve ile keyifli zaman geçirebilir ve muhteşem fotoğraflar çekebilirsiniz. Eğer hava koşulları uygun değilse veya yoğun sis varsa, alternatif olarak Demirkapı Yaylası’na yöneliyoruz. 1900 metre yükseklikte, Soğanlı Dağları eteklerinde yer alan bu yaylada yürüyüş yapma fırsatını yakalıyoruz. Ayrıca, 580 yaşında, tek çivi dahi çakılmadan inşa edilmiş bir yayla evini de görebiliriz. Eğer şansımız yaver giderse, burada kuzinede pişirilmiş lezzetli patatesler ve sıcak çayımızı yudumlama imkanı da bulabiliriz. Uzungöl’de geçirdiğimiz keyifli anların ardından, Sürmene’ye doğru yola çıkıyoruz ve burada öğle yemeğimizi alıyoruz. Yemekten sonra, bölgenin kültüründe önemli bir yere sahip olan ve dünya çapında ün kazanmış el yapımı Sürmene bıçaklarını tanıma ve temin etme fırsatını buluyoruz. Ardından, çayın dalından soframıza gelene kadar geçirdiği aşamaları öğrenmek amacıyla çay fabrikası ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. Uzmanlardan, kaliteli çayın nasıl ayırt edileceğini ve en iyi demleme yöntemlerini dinledikten sonra, dileyen misafirlerimizle birlikte yalnızca Karadeniz Bölgesi’nde bulabileceğiniz Mayıs Çayı alışverişini yaparak otelimize geçiyoruz.

6. Gün: Maçka, Akçaabat, Giresun, Ordu, Boztepe

Sabah otelimizde alacağımız lezzetli kahvaltının ardından, güzel bir doğa yolculuğuna çıkmak üzere Altındere Milli Parkı’na doğru yola koyuluyoruz. Maçka yol ayrımından Değirmendere Vadisi'ne girerek, bu muhteşem vadi boyunca ilerliyoruz ve yolculuğumuz sonucu Maçka’ya ulaşıyoruz. Maçka’da karşımıza çıkan yol ayrımında, Altındere’yi Altındere Vadisi boyunca izleyerek ilerliyoruz. Otobüsümüzden indikten sonra, Karadağ'ın eteklerinde yer alan ve tarihi dokusuyla büyüleyen Sümela Manastırı’nı vadi tabanından görme fırsatını yakalıyoruz. Burada yapacağımız ziyaret sırasında, hem manzaranın keyfini çıkarabiliyor hem de bu eşsiz yapının ruhunu hissedebiliyoruz. Ziyaretimizin ardından serbest zaman diliminde doğanın sunduğu güzellikleri keşfedebilir, bu anları ölümsüzleştirmek için muhteşem fotoğraflar çekebilirsiniz. Keyifli anlarımızın ardından Zigana Dağı’nın eteklerine geri dönerek Maçka’ya varıyoruz. Burada, dileyen misafirlerimiz için Hamsiköy’ün ünlü sütlacını tatma imkânı sunuyoruz (Ekstra). Öğle yemeğimizin ardından, bölgenin meşhur tereyağı, bal ve peynir gibi lezzetli ürünlerini satın alabileceğimiz bir mola veriyoruz. Sonrasında Giresun üzerinden Ordu’ya doğru yola çıkıyoruz. Ordu’ya vardığımızda, dileyen misafirlerimiz için kentin simgesi Boztepe’ye teleferikle çıkma imkânı sunuyoruz (Ekstra). Teleferik yolculuğunun ardından Boztepe’de serbest zaman geçirerek, Ordu’yu ayaklarımızın altındaymış gibi hissetmenin keyfini çıkarıyoruz. Bu güzel ve keyifli anların ardından otelimize dönüş yapıyoruz.

7. Gün: Samsun, Bafra, Gerze, Kastamonu, İzmir

Sabah otelde alınan lezzetli kahvaltının ardından, Atakum (Matosyon), Bafra (Ba-Hura) ve Yakakent (Gümenez) üzerinden Gerze (Carusa) güzergahını takip ederek Sinop’a doğru yola çıkıyoruz. Adını Yunan mitolojisinde yer alan su perisi Sinope’den alan bu bakir Karadeniz sahil kenti, tarihi ve doğal güzellikleri ile büyüleyici bir atmosfer sunuyor. İlk durağımız, türkülere ve televizyon dizilerine ilham kaynağı olan Tarihi Sinop Cezaevi. Zindanları ve koğuşları gezerken, Sabahattin Ali’nin "Aldırma Gönül" şiirini anımsıyor, bu tarihi mekânın derinliklerinde duygusal bir yolculuğa çıkıyoruz. (Eğer cezaevi, Turizm Bakanlığı’nın restorasyon çalışmaları nedeniyle kapalı olursa ve hava koşulları elverişli olup yeterli talep oluşursa, Sinop’ta bir tekne turu düzenlenecektir. Ekstra olarak.) Daha sonra, Sinop’un kendine özgü maket gemi yapımı atölyelerini ziyaret ediyor, sadece burada bulabileceğiniz Boyabat ezmesini tatma fırsatı bulduktan sonra serbest zaman geçiriyoruz. Ardından, Sinop’un meşhur mantısıyla öğle yemeğimizi alıyoruz; bu lezzet dolu deneyim, ziyaretimizin unutulmaz bir parçası olacak. Öğle yemeğimizin ardından, Taşköprü ve Hanönü güzergahını izleyerek Kurtuluş Mücadelesi’nin önemli şehirlerinden biri olan Kastamonu’ya doğru yola çıkıyoruz. Kastamonu’da, Kurtuluş Savaşı sırasında gösterdiği fedakarlık ve cesareti simgeleyen Şerife Bacı Anıtı’nı ziyaret ediyor, ardından panoramik bir şekilde Kastamonu Kalesi ve Saat Kulesi’ni görüyoruz. Sonrasında, İstiklal Marşı’mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un bir dönem hutbe verdiği Nasrullah Camii’ni ve onun zarif şadırvanını ziyaret ediyoruz. Bu tarihi mekânın ruhunu hissettikten sonra, Bintelli’nin ünlü çekme helvasının tadına bakmak üzere kısa bir mola veriyoruz. Rehberimizin belirteceği noktada ve saatte buluştuktan sonra dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Sizleri aldığımız noktalarda bırakarak, başka bir İzmir Cemre Tur organizasyonunda yeniden buluşmayı umarak, veda ediyoruz. Güzelliklerle dolu bu yolculuğun anılarıyla dolu bir şekilde evinize dönmenizi diliyoruz.

ÖNEMLİ NOT: Trafik, sis gibi durumlar nedeniyle varış saati planlanandan geç olabilir, bu yüzden dönüş biletinizi ve diğer planlarınızı bir sonraki güne göre organize etmenizi tavsiye ederiz.